Sufi Müzik ve Semazenlerle Londra’da, Mevlevi Kültürü Esintisi

Yunus Emre Enstitüsü’nün organizasyonu ile Londra’da Sufi Müzik ve Semazenlerle Mevlevi Kültürü etkinliği ilgiyle izlendi.

Sufi Müzik ve Semazenlerle Londra’da, Mevlevi Kültürü Esintisi




Londra Yunus Emre Enstitüsü’nün Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlediği Rhythms of the Divine: Whirling Dervishes and Sufi Music etkinliği, 8 Temmuz 2025 akşamı Royal College of Music’in prestijli sahnesi Britten Theatre’da gerçekleşti. Gecede, Londra’nın kültür ve akademi çevrelerinden geniş bir katılımcı kitlesi, Türk tasavvuf geleneğinin asırlara dayanan manevi mirasıyla buluştu. Açılış konuşmasını Londra Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Karakuş’un yaptığı program, Hz. Mevlânâ’nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru’nun anlam yüklü hitabıyla devam etti. Konuşmasında, “Biz inanırız ki Mevlânâ’nın hatırlandığı yere onun misafirleri gelir. Bu akşam burada toplanan hepimiz onun misafiriyiz,” sözleriyle izleyicileri selamlayan Esin Çelebi Bayru, başta Konya Büyükşehir Belediyesi ve Londra Yunus Emre Enstitüsü olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Konuşmasının sonunda Mevlânâ’nın Divân-ı Kebîr’inden bir şiir okuyarak dinleyicileri Mevlevî düşüncenin özüne davet etti. Etkinlik, yalnızca sanatseverleri değil, diplomatik çevrelerden, akademiden ve siyasi dünyadan önemli isimleri de bir araya getirdi. Katılımcılar arasında İngiltere Parlamentosu milletvekillerinden Nesil Çalışkan, çeşitli ülkelerin diplomatik temsilcileri ve kamuoyunun yakından tanıdığı isimler yer aldı. Programa katılanlar arasında ayrıca, eski Avrupa Parlamentosu üyesi ve İngiltere’nin eski başbakanlarından Boris Johnson’ın babası olan Stanley Johnson da bulunuyordu. Bu yüksek profilli katılım, Mevlevî kültürünün ve mesajının evrensel düzeyde karşılık bulduğunu bir kez daha ortaya koydu. Gecenin müzik programı, Osmanlı-Türk klasik müziğinde sözlü aktarıma dayanan meşk geleneğiyle icra edilen tasavvuf ezgileriyle başladı. Hüseynî, Uşşâk ve Beyâtî makamlarında okunan muharrem ilahileri, izleyicilere derinlikli ve içsel bir atmosfer sundu. Ardından, 18. yüzyıl Mevlevî bestekârlarından Abdülbâkî Nâsır Dede’nin nadir icra edilen eseri Acembûselik Mevlevî Âyin-i Şerîfi tam bölümüyle seslendirildi. Bu seçki, hem tarihsel hem de manevi anlamda izleyicilerde güçlü bir karşılık buldu. Programın ikinci bölümünde ise sahne, Konya Büyükşehir Belediyesi Türk Tasavvuf Musikisi ve Semâ Topluluğu’nun icra ettiği Semâ Âyinine ayrıldı. Ney, kudüm ve ilahiler eşliğinde semazenlerin ritmik ve dingin dönüşleriyle salon adeta başka bir boyuta taşındı. Geleneksel anlamının dışına çıkmadan, özüne sadık bir şekilde sunulan bu ritüel, izleyicilere sadece görsel değil, ruhani bir tecrübe de yaşattı. Rhythms of the Divine, sadece Londra Yunus Emre Enstitüsü’nün 2025 kültür programı açısından değil, Mevlevî kültürünün uluslararası düzeyde tanıtımı açısından da önemli bir kilometre taşı oldu. Bu özel etkinlik, topluluğun Birleşik Krallık’taki daha geniş kapsamlı turnesinin bir parçasıydı. Topluluk, daha önce Bradford Edebiyat Festivali ve West London Turkish Festival kapsamında da sahne alarak İngiltere’deki izleyicilere Mevlevîliğin içsel yolculuğunu tanıttı. Katılımcılar için bu etkinlik, bir konserden öte; durmaya, dinlemeye ve Mevlânâ’nın çağlar ötesine seslenen mesajıyla yeniden bağ kurmaya davet eden derinlikli bir karşılaşmaydı: Farklılıkların ötesinde, hepimiz biriz.